HÜRRİYET - KELEBEK // 03.09.2004





03 Eylül 2004

Alternatif seslerle dünyaya açıldık


Aslı SÖZBİLİR/İSTANBUL





Selvi boylum al yazmalım’ bestesi, Hollanda ve Fransa’da cep telefonu melodileri listesinde ilk sırada. Buzuki Orhan’ın parçaları MTV’de, Mercan Dede’nin solo albümü ise dünyanın en iyi müzik dergilerinde kapak... Türk müziğinin bu sessiz başarılarının arkasında Rh Pozitif Müzik Yapım Şirketi var.


Selim Sesler, Fatih Akın’ın ‘Duvara Karşı’ filmindeki özgün müzikleriyle Almanya’daki plak şirketlerinden teklif üstüne teklif alıyor. Cahit Berkay’ın ‘Selvi boylum al yazmalım’ bestesi Almanya, Hollanda ve Fransa’daki cep telefonu melodileri listelerinde ilk sıraya yerleşti. Buzuki Orhan’ın parçaları MTV’de çalınırken, Mercan Dede solo albümü ‘Sufi Traveller’ ile dünyanın en iyi müzik dergilerinden ‘Global Rhythm’e kapak oluyor. Sultan Tunç, ‘Taksici’ parçasıyla Avrupa world music listelerinde 7. sırada.

Türk müziğinin tüm bu başarılarının mimarı ise aynı zamanda Rock’n Coke festivalinin de organizatörü olan Rh Pozitif Müzik Yapım Şirketi. Bünyesinde Burhan Öçal, Laço Tayfa, Aylin Aslım, Sabahat Akkiraz, Okay Temiz, Orient Expressions, Baba Zula, Aziza A gibi elektronikten alternatif müziğe sanatçılar bulunduran şirket Doublemoon Records etiketi altında Türk müzisyenleri dünya piyasasına sunuyor, konser ve turne bağlantılarını kuruyor.

Pozitif çatısı altındaki bir diğer şirket Rh Pozitif Publishing ise eserlerin uygun kullanımını sağlıyor, projelere yeni müzikler hazırlıyor ve kullanılan müziklerin tüm telif ve takip işlerini yapıyor. Rh Pozitif Publishing Genel Müdürü Ali Coşar, ‘Anglosakson repertuarın dışında iyi müzik yapan ve birbirlerini hiç tanımasalar bile aynı projede yeralabilecek isimleri biz biraraya topladık’ diyor.

Türkiye’deki dünyaya açılma hamlelerinin samimi bir yaklaşımdan çok bir pazarlama stratejisi olduğunu söyleyen Coşar, ‘Almanya’da albüm çıktı deniyor. Albüm Aktaş Müzik tarafından Türklerin yaşadığı yerlere dağıtılıyor ve bitiyor. Almanya’daki müzik marketlerde o albümler satılmıyor ki’ diyor. Coşar, bunda Türkiye’nin batılılaşma kompleksinin etkili olduğunu ifade ederken, ‘Sinan Özen İspanyolca şarkı yazdı deniyor. İspanya’da kimse dinlemiyor. Mustafa Sandal Olimpia’da konser verdi, doldu deniliyor, salonda Türklerden başka kimse yok. Buna karşın Sabahat Akkiraz neredeyse tamamı yabancı müzikseverlerden oluşan Londra Caz Festivali’nde çıkıyor, salon ful’ diyor.

Türkiye’de basılarak yurtdışına dağıtılan albümlerle dünyaya açılmanın mümkün olmadığını söyleyen Coşar, ‘Bir albümün yurtdışında satılabilmesi için oradaki bir plak şirketinin ‘burada iş yapar’ diyerek, bunu basması önemli. İşte Doublemoon Türk sanatçılarını dışarıdaki plak şirketlerine tanıtıyor. Örneğin ‘Sufi Traveller’ bu yolla New York’ta ‘EMI MI5 Recording’ tarafından basıldı’ diyor.

Film şirketleri de peşlerinde

İlhan Erşahin, Okay Temiz, Mercan Dede gibi solo albümlerin yanı sıra sanatçılarının yurtdışında ‘compilation’, yani değişik ülkelerden eserlerin toplandığı albümlerde yer almasını sağlayan şirket, başarısını kökeni bu topraklarda olan ancak dünya müziğiyle bütünleşebilen ‘melez müzik’ anlayışında buluyor. Coşar, ‘compilation’ların kendileri için şarkıya ilişkin temayülü ölçen bir ön araştırma olduğunu söylerken ‘Parçalar bu albümlerde yer aldıktan sonra plak ve film şirketlerinin dikkatini çekiyor. Plak şirketleri sanatçının diğer albümlerini basmak istiyorlar. Örneğin Mercan Dede’nin Nar albümündeki parçalara sürekli yabancı film şirketlerinden talep geliyor’ diyor.

Hiç yorum yok: